Alan derinliği, fotoğrafta net olarak görülen bölgeyi ifade eder. Bazı durumlarda sadece belirli bir kısmın net olmasını isteriz, bazen de fotoğrafın tamamının keskin görünmesini tercih ederiz. İşte bu farkı yaratan şey, alan derinliğini nasıl ayarladığınızdır.

Alan derinliği temelde üç faktöre bağlıdır: diyafram açıklığı, objektifin odak uzaklığı ve konuya olan mesafe. Bu üç etkenin her biri alan derinliğini kendine özgü bir şekilde etkiler. Ancak sonuçta hepsi birleşerek kadrajınızdaki genel netlik alanını belirler

Diyafram Değeri Alan Derinliği İlişkisi

Öncelikle alan derinliğini etkileyen ilk faktörümüz olan diyafram açıklığına bakalım. Ancak diyafram konusuna hâkim değilseniz, aşağıdaki bağlantıya tıklayarak “Diyafram nedir?” başlıklı yazımızı incelemeniz faydalı olacaktır.

Diyafram Nedir ve Fotoğrafa Etkisi Nasıldır?

Diyaframın alan derinliği üzerindeki etkisi, diyafram değerinin artışıyla doğru orantılıdır. Yani diyafram değerini artırdıkça, fotoğraftaki net alan da artar; başka bir deyişle, kadrajda daha fazla nesne net görünür hale gelir.

Aşağıda, farklı diyafram değerlerinin fotoğraflar üzerindeki alan derinliği etkilerini örneklerle daha detaylı olarak inceleyebilirsiniz.

Diyafram değeri f/2.8 yani alan derinliği çok az

Diyafram değeri f/16, net alan oldukça fazla


Objektif Seçimi Alan Derinliği İlişkisi

Alan derinliği üzerinde etkili olan bir diğer önemli faktör ise kullandığımız objektifin odak uzaklığıdır. Odak uzaklığının alan derinliği üzerindeki etkisi ters orantılıdır; yani odak uzaklığı arttıkça, net alan derinliği azalır.

Örneğin, bir manzara fotoğrafı çekerken genellikle 10-50mm aralığında geniş açılı objektifler tercih edilir. Bu tür objektifler, kadrajın büyük bir bölümünün net görünmesini sağlar. Ancak kuş veya spor fotoğrafçılığı gibi durumlarda kullandığımız 100mm ve üzeri tele objektifler, daha dar bir alanın net kalmasına neden olur.

Aşağıdaki örnekleri dikkatlice inceleyerek, odak uzaklığının alan derinliği üzerindeki etkisini daha net bir şekilde gözlemleyebilirsiniz.

Bu örnekte, 400 mm odak uzaklığına sahip bir kuş fotoğrafı görmektesiniz. Odak uzaklığının bu kadar yüksek olması, alan derinliğini oldukça daraltır. Sonuç olarak fotoğrafta yalnızca kuş net biçimde görünürken, arka planın tamamı belirgin bir şekilde flu (blurlu) hale gelir.

Odak uzaklığı daha düşük, 45 mm bir objektifle çekilmiş bu manzara fotoğrafını incelediğimizde, kadrajın neredeyse tamamındaki alanların net olduğunu görürüz.

Bu iki fotoğrafı karşılaştırdığımızda ise, odak uzaklığının alan derinliği üzerindeki etkisi açıkça ortaya çıkar — odak uzaklığı azaldıkça, net görünen alanın genişlediğini açık bir şekilde gözlemleyebiliriz.

Konuya Olan Mesafe ve Alan Derinliği İlişkisi

Alan derinliği üzerinde etkili olan üçüncü ve son faktör, konuya olan mesafedir. Bu ilişki doğru orantılıdır; yani konuya ne kadar uzaksak, alan derinliği o kadar fazla olur.

Örneğin, makro fotoğrafçılıkta konuya oldukça yaklaşırız — adeta objenin içine gireriz. Bu durum, konuyla olan mesafenin azalmasına ve dolayısıyla çok dar bir alanın net görünmesine neden olur.

Aşağıdaki örnekleri inceleyerek, konuya olan mesafenin alan derinliği üzerindeki etkisini daha net bir şekilde gözlemleyebilirsiniz.

Bu örnekte bir makro fotoğraf görmektesiniz. Bu tür çekimlerde konuya son derece yaklaşır, adeta objenin içine gireriz. Fark edileceği üzere konuya olan mesafe o kadar azdır ki yalnızca çiçek üzerindeki karıncalar net görünürken, onlardan yalnızca 1 cm uzaklıktaki yapraklar flu bir şekilde görünmektedir. İşte bu, konuya olan mesafe azaldıkça alan derinliğinin nasıl daraldığının en net örneklerinden biridir.

Yukarıdaki fotoğrafı incelediğimizde ise fark ettiğimiz şey, konumuza makro fotoğrafındaki kadar yakın olmadığımızdır. Yani konuya olan mesafemiz daha fazladır ve bu da fotoğrafımızda çok daha geniş bir alanın net görünmesini sağlar.

Bu üç faktörün etkilerini değerlendirirken, alan derinliğini fotoğrafın bütünü içinde düşünmek gerekir. Çünkü hiçbir faktör tek başına sonucu belirlemez; her biri birbirini tamamlar.

Örneğin, yukarıdaki örneklerde olduğu gibi kuş fotoğrafçılığında konuya olan mesafe genellikle oldukça fazladır. İlk bakışta, bu durum daha geniş bir alan derinliği elde edeceğimiz izlenimini yaratabilir. Ancak burada devreye diğer iki unsur, yani diyafram açıklığı ve odak uzaklığı girer.

Kuş fotoğrafçılığında genellikle 300 mm ve üzeri tele objektifler kullanılır. Bu da, konuya uzak olsak bile odak uzaklığının etkisiyle alan derinliğini daraltır. Dolayısıyla, alan derinliğini anlamak ve kontrol etmek istiyorsak, diyafram, odak uzaklığı ve konu mesafesini birlikte değerlendirmemiz gerekir.

Yorum bırakın